google-site-verification=Ejwtz_XiDqzx2MTXv6iK-YeHaM9q1XfXEVmBPiSUeXA

SUSTUKÇA UZAKLAŞTIK

CİHAN NİŞANCI cihannisanci@gmail.com
ABONE OL

 “Sustukça Uzaklaştık”

Galiba en çok bunu kaybettik:
Birbirimize ulaşma cesaretini.

Eskiden böyle değildik. Birinin gözlerinin içine bakarak konuşurduk. Hal hatır sormak sıradan bir kibarlık değil, kalpten gelen bir ilgiydi. Çocuklarımızla sohbet etmek için fırsat kollardık. Eşimize “gün nasıl geçti” demek, akşamların olmazsa olmazıydı.

Şimdi her şey değişti.
Konuşmalar kısaldı, sesler içe döndü, bağlar zayıfladı.
Susmak erdem mi hâlâ bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum:
Sustukça uzaklaştık.

Anlatmak yerine içimize attık.
Yanlış anlaşılırız diye sustuk.
Zaten anlamıyorlar diye sustuk.
Her suskunluk, yeni bir yanlış anlamaya dönüştü.
Her sustukça biraz daha eksildik.

İletişim sadece kelimelerden ibaret değil.
Bir bakış, bir dokunuş, bir durup gerçekten dinlemek…
Bazen “yanındayım” demek, kırk cümlelik konuşmadan daha çok şey anlatır.
Ama biz… hep erteledik.
“Aman şimdi zamanı değil.”
“Zaten anlamayacak.”
“Yorgunum.”
Ve o yorgunlukla, kelimeleri değil, ilişkileri bıraktık.

Ailede kırgınlıklar birikiyor, iş yerlerinde güven azalıyor, dostluklar yüzeyleşiyor.
Çünkü konuşmuyoruz.
Konuşmadıkça bağ kuramıyoruz.
Ve fark etmeden herkes kendi yalnızlığına çekiliyor.

Oysa iletişim, en temel ihtiyaçlarımızdan biri.
Anlaşılmak istiyoruz hepimiz.
Birinin bizi gerçekten duymasını, anlamasını…
Birilerinin sadece “iyi misin?” demesini, ama bunu gerçekten merak ederek sormasını…

Ve güzel olan şu ki, hâlâ geç değil.

Bazen sadece bir cümle yeter.
Bir samimi soru.
Bir gönülden cevap.
Bir dürüst yüzleşme.
Bir içten dinleyiş.

Çünkü insan, anlatabildikçe iyileşir.
Dinlendikçe gücünü hatırlar.
Ve anlaşıldıkça yeniden bağ kurar.

Belki bugün, bir kişiye kulak vererek başlayabiliriz.
Çocuğumuzun anlattığı bir hikâyeyi dikkatle dinleyerek.
Eşimizin sessizliğini fark ederek.
İş arkadaşımıza “yanındayım” diyerek.
Ya da sadece kendimize şu soruyu sorarak:
Ben ne zamandır gerçekten kimseyle konuşmadım?

Cevabı biliyorsak, değiştirmek bizim elimizde.

Çünkü bazen bir cümle değil, bir hayat bekler ağzımızdan çıkacak birkaç kelimeyi.

Cihanda Bir Köşe;
Bu köşe, susmak yerine konuşmayı seçen, bağ kurmaktan vazgeçmeyen herkese…