AÇIKLANMAYANLAR NE OLABİLİR Kİ?
AÇIKLANMAYANLAR NE OLABİLİR Kİ?
Gazze konusunda açıklanmayan , sizlerin bilmediği yardımlar ve girişimler yapıyoruz diyor Sayın Erdoğan.
Doğal olarak aklımıza gıda ve tıbbi malzemenin yanında; silah, hatta özel timler gönderildiği anlaşılır.
Amenna, kabul edelim. Bu nasıl bir yardım ki, her gün yüzlerce Gazzeli öldürülüyor, liderleri şehit ediliyor, bombalanıyor.
İsrail gün geçtikçe saldırı şiddetini artırıyor, süpürme hareketi yapıyor.
Lübnan, İran, Suriye habire bombalandı/ bombalanıyor.
Suriye'de sınırlarımıza kadar geldiler, YPG/PYD'yi destekliyor, ha bire toprak alıyor, öldürüyor.
Hedefte Türkiye olduğunu açıkça söylüyorlar.
Bilmediğimiz, anlamadığımız yardımlar yapılıyor da İsrail hangi hareketinden geri adım attı.
Hiç bir yardım yapılmasa bundan daha ileri bir zulüm yapamazlarki.
Mesela, Azeri gazının akışında en ufak bir kısıtlama yapılabildi mi? Aliyev iknâ edilebildi mi?
Tehtidler, bağırmalar, mitingler artık pek karşılk bulmuyor.
Nasrettin Hoca, kaybolan eşeğini türkü söyleyerek arıyormuş.
Hocam türkü söyleyerek kayıp eşek aranır mı demişler.
Hoca, bir ümidim şu dağın arkası kaldı dedi. Eğer eşek dağın arkasında da yoksa, seyret sen bendeki feryat figanı demiş.
Tek avunduğumuz, bir yere kadar hak verdiğimiz durum; geliştirdiğimiz silah ve teknolojide seri üretime geçmek, tam teşekküllü hazırlık yapabilmek için sabırla zamanını beklemek, süreci uzatmak...
Bu beklemenin sonucunda da dağ, fare doğurursa, o zaman yazık bize.
Kendimizi aldatılmış, oyalanmış, kandırılmış duygusunun derin ızdırabından kurtaramayız.
Bu kaçıncı vurgun yiyiş diye kahroluruz.