GÖRÜLEMEYEN TEHLİKE! SUSUZLUK
Hayatın vazgeçilmez ihtiyaçlarının başında su ve beslenme gelir. Tüm canlı varlıklar su ve beslenme olmadan hayatta kalamaz.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de insanın bir damla sudan yaratıldığı bildirilir. Atalarımız ne güzel söylemişler “Su hayattır” diye. Dünyaya şöyle bir baktığımızda suyun olduğu yerde ortamın hayatın devamına uygun olarak bitkiler, insanlar, hayvanlarla dolu olduğunu suyun olmadığı yerlerinde ıssız, sakin, kimsesiz olduğunu görürüz.
Tarih boyunca insanlar arasındaki tartışmaların, savaşların, kavgaların önemli bir bölümünün su paylaşımı ve suya ulaşıp sahip olma sebebiyle çıktığını da görürüz. İlkokul ve ortaöğretim yıllarında bize okutulan tarih kitaplarında Türklerin ana yurdunun orta Asya olduğu, Orta Asya'da meydana gelen iklim değişikliği ve buna bağlı kuraklık, suların çekilmesi sebebiyle Türk toplumunun buradan doğu, batı, kuzey ve güney yönlere göç etmek zorunda kaldığı anlatılmıştı.
Bugün de özellikle Afrika ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde kuraklık ve buna bağlı susuzluk sebebiyle insanlar yaşadıkları toprakları terk ederek suya rahat erişip susuzluklarını giderebilecekleri bölgelere doğru bin bir cefaya katlanarak göçmek, gitmek zorunda kalıyorlar.
Teknoloji ilerledikçe, insan nüfusu arttıkça suyun kullanım alanları da artıyor ve insanoğlu suya daha fazla ihtiyaç duyar hale geliyor ama dünyada hızla yayılan küresel ısınma ve yağış azlığı sebebiyle su kaynaklarımız da hızla bir azalma meydana geliyor. Gerek devletler gerek farklı uluslararası kuruluşlar ve devletlere bağlı kamu kurumları su kaynaklarında meydana gelen azalma ve bunun için alınması gereken tedbirlere dikkat çekse de ne yazık ki bu çok fazla etkili olmuyor, olamıyor.
Haber kaynaklarında, basında sık sık duyuyoruz. Son 10 yılda, 20 yılda 50'den fazla gölümüz kurudu, sulak alanlarımız yok oldu, ülkemiz hızla çölleşmeye doğru gidiyor diye.
Geçenlerde basın organlarına yansımıştı. Gediz Irmağının yatağında hayvanlar otluyor, Seyhan Barajı altında kalan mezarlık ortaya çıktı, Büyük Menderes Irmağının yatağında koyunlar geziyor diye aynı zamanda sulak alanlarımız kuruduğu için buralara gelen göçmen kuşların da gelmez olduğu haberleri de sık sık basına yansıyor.
Küresel ısınma ve susuzluk bugün için insanlığı bekleyen en büyük tehlike olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Ne yazık ki insanoğlu bu tehlikenin farkına varabilmiş değil. Alması gereken tedbirler konusunda da dünya çapında ve ülkeler bazında sonuç alır tedbirler almıyor, alamıyor.
Sanırım önce kulluğumuzu gözden geçirmeli,nerede hata yapıyoruz da Yüce Allahsuyumuzu keserek, azaltarak bizi imtihan ediyor diyebilmeli sonra azimle ve kararlılıkla su nimetini doğru kullanmanın onu gelecek nesillere aktarmanın çarelerini kararlılıkla aramalıyız.
Selam ve dua ile
FACEBOOK YORUMLAR