BİR EL DEVLETTE Mİ OLMALI? 

BİR EL DEVLETTE Mİ OLMALI? 
 Siyasetle uğraşıp, ihaleler alan, müteahhitlik yapan kimseler; azı müstesna bir ellerini devletin hazinesine uzatırlar, açılan avuçlara  kimi görevliler tarafından sürekli birşeyler aktarılır. Tabi sonradan bir kısmı, rıza usulüne (!) uygun olarak pay edilir. 
Şu an günümüzde en iyi örneklerini görüyoruz farklı partilerde. 
 Daha önceleri hep merak etmişizdir; bir maaşı yok, bir getirisi, bir koltuğu yok; neden insanlar meclis üyesi olmak için mücadele ederler, neden para harcarlar diye. 
 Piyasada, hiç bir parti ayrımı yapmadan, meclis üyeleri sokabilmek için uğraşan, bir nevi simsarlar vardır. 
Zamanla görüyor ve anlıyoruz ki, nice ihaleler,  arsalar, tarlalar, imar, vakıf yerleri konularında  meclis ve encümen üyelerinin rolü oldukça fazlaydı. 
 Bu nasıl bir hizmet anlayışıydı ki; maaşsız, makamsız bir göreve seçilmek için  her türlü fedakarlık yapılıyordu! 
 Sayısız daireler, villalar, benzin istasyonları, işhanları olan, zamanın çaycısı Gürsel Tekin'in; "Benim, ihale çeteleri ile nasıl mücadele ettiğimi herkes biliyor" demesi de size garip gelmiyor mu? 
 Elbette ki alnının teri ile çalışıp helalinden kazanan,  iş veren, yardım eden saygın varlıklı kişiler vardır ve baş tacıdırlar. 
 Vefat edenler bu halkın duasındadırlar. 
 Tüyü bitmemiş çocukların hakkını yiyenler, sebep olanlar, çanak tutanlar bu dünyada ve ahirette huzur bulamayacaklardır. 
 Devletin malı deniz; doğrudur, ama boğması da elim  olur.